Erasmusgram: Merhabalar Sümeyye, biraz kendinden bahsedebilir misin?
Sümeyye: Merhaba, ben Sümeyye. 20 yaşındayım. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümü 2. sınıf öğrencisiyim. 2021 yılının Ocak ayında Ukrayna’nın İvano- Frankivsk şehrinde iki aylık Erasmus+ ESC programıyla gönüllülük yaptım.
Pandemi dönemine denk gelsem de deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Erasmusgram: Katıldığın projeden nasıl haberdar oldun?
Sümeyye:Katıldığım gönüllülük projesini Erasmusgram’ın storyisinde gördüm. İçerik detaylarına baktığımda gönderici kuruluşun okuduğum ildeki gençlik spor il müdürlüğünün olduğunu gördüm ve başvurdum. 1 ay sonra sonuçlar açıklandı ve mülakata çağrıldım.
Erasmusgram: Katıldığın gönüllülük projenin konusu neydi? Projeden bahseder misin?
Sümeyye:Katıldığım gönüllülük projesinin konusu kadın, erkek ve engelli bireylerin futbol branşında ayrım gözetmeksizin faaliyet göstermesiydi. Shakhtar Donetsk altyapı takımında League of Tolerance kurumunda 7-9 yaş ve 13-15 yaş aralığında iki ayrı grupla haftada dört gün antrenman programımız vardı.
Hafta içleri 18:00 – 21:00, haftasonları 11:00 – 14:00 olarak çalışma saatlerimiz vardı fakat pandemi ve aşırı soğuklar yüzünden çoğu antrenmanlarımız iptal edildi.
Erasmusgram: Neden ESC (Avrupa Dayanışma Programı) Gönüllülük projesine katılmak istedin? Gönüllülük için motivasyonun ne oldu?
Sümeyye:Aslında açık konuşmak gerekirse aklımda hiç böyle bir şey yoktu. Proje fırsatını görünce sadece bir değerlendirdim ve neden olmasın dedim. Daha sonra ESC’yi araştırdım ve gitmek için daha fazla heveslendim. Ukrayna’ya gittiğimde Türkiye’de sokağa çıkma yasağım vardı üstelik 🙂
Gönüllülük için motivasyonuma gelirsek; 13 yaşımdan beri gençlik merkezlerinde gönüllü olarak yer alıyorum. Kamplar, projeler, seyahatler ve eğitimler gibi bir çok katılım gösterdiğim faaliyetler var. 5 senedir Tema Vakfında gönüllü olarak yer alıyorum.
Birçok projelerinde ve etkinliklerinde bulundum. Ayrıca Ahbap, Greenpeace gibi kuruluşlarda da gönüllüyüm. Projenin de gönüllülük olduğunu görünce daha çok heveslendim.
Erasmusgram: Projelere başvuru yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar nedir? Projelere başvuru yapmak isteyenlere tavsiyelerin var mı?
Sümeyye: Proje başvurularında Europass CV’nizi olabildiğinde anlaşılır yazın. İletişim, adres, eğitim hayatı olarak bitirmeyin. Olabildiğince kendinizden bahsedin. Motivasyon mektubunuzu da anlaşılır yazın. Çünkü mülakatlardan önce o iki belgeyi inceliyorlar.
Erasmusgram: Gönderici kuruluşun ve ev sahibi kuruluşun kimdi? Sana proje boyunca destek oldular mı? Proje için gönderici kuruluş ve ev sahibi kuruluşun etkisi var mı?
Gönderici kuruluşum: Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğü
Ev sahibi kuruluşum: League of Tolerance
Sümeyye: Gönderici kuruluşum, mülakat sonuçlarından sonra her işlemimle ayrı ilgilendi. İlk olarak bir toplantı düzenlendi ve Ukrayna’da neler yapacağımızdan, nelere dikkat etmemiz gerektiğinden bahsetti. Daha sonra belgelerimi (sağlık sigortası, seyahat sigortası, biletler, PCR testi, davet mektubu) tek tek hallettik.
Ev sahibi kuruluşum ilk günden son güne kadar gayet ilgiliydi. Evle ilgili yaşadığımız herhangi bir sıkıntıda bile hemen ilgileniyordu. Gece 11’de kombiyi çalıştırmaya geldiği bile oldu 🙂 Herhangi bir eksik olduğunda da kendi evinden getirip sorunu ortadan kaldırıyordu.
Erasmusgram: Hangi ülkede/şehirde projeye katıldın? Projede Ne kadar süre bulundun?
Sümeyye: Ben Ukrayna’nın İvano-Frankivsk şehirde League of Tolerance kurumunun ev sahibi olduğu gönüllülük projesinde katıldım. Proje yol süresiyle beraber 61 gündü fakat ben fazladan bir süre daha Ukrayna’da kaldım.
Erasmusgram: Masrafların karşılandı mı? Konaklama nasıldı? Aldığın cep harçlığı yetti mi?
Sümeyye: Sağlık, seyahat, barınma, yeme içme her türlü ihtiyacım karşılandı. Projenin 16.günü covid-19 pozitif çıktım. Ev sahibi kuruluşum ve gönderici kuruluşum hemen irtibat sağladılar. Test ücretim sağlık sigortam ( CİGNA ) tarafından karşılandı. Konaklamam tek kelimeyle mükemmeldi. Şehir merkezine iki dakika mesafede oturuyordum ev 1+1’di ama gayet büyüktü. Sadece ısınmada problem çekiyorduk.. Hayır kaloriferlerden dolayı değil, dışarısı – 25 olduğu için… Aldığım cep harçlığı normal insanlar gibi harcasaydım tabii ki yeterdi. Yetti
Ama biraz zor çünkü kur farkı aşırı yüksek olduğundan kendimi bir anlığına aşırı zengin hissedip parayı çar çur ettim. Kredi kartı borcuyla döndüm.. Üstelik ev sahibi kuruluş bana haftalık 850 Grivna’da veriyordu…
Erasmusgram: Proje boyunca yerel dil desteği aldın mı?
Sümeyye: Projeye geldiğim hafta proje koordinatörü tarafından Rusça mı yoksa Ukraynaca mı ders almak istediğimiz soruldu. Bizde Rusça istedik. 2 ay boyunca her hafta düzenli olarak Rusça derslerimiz oldu. Şuan Rusçada günler, aylar, meyveler ve aile bireylerini sayabiliyorum ama Ukraynaca da sipariş verebiliyorum, günlük konuşabiliyorum yani cümle kurup derdimi anlatabiliyorum ama Rusçada konuşamıyorum maalesef.
İkisi birbirine aşırı benzeyen iki dil. Azerice ve Türkçe gibi.
Erasmusgram: Projede sen haricinde başka birileri var mıydı? Arkadaşlık ortamın nasıldı?
Sümeyye: Projede benimle beraber Sevim’de vardı. Projede tanıştık ama iyi anlaştık. Sevim profesyonel futbolcu aynı zamanda milli takımımızda bizleri temsil ediyor. Dil bakımından Sevim biraz zayıftı bende futbol bakımından öyleydim. Çünkü branşım futbol değil. Sevim’e göre ingilizcem daha iyiydi ben onu dil konusunda tamamladım o da beni antrenmanlarda futbol konusunda tamamladı.
Ayrıca bizden önce projeye giden gönüllülerimiz orada 3 kişiyle tanışıp arkadaş olmuşlardı. Bizde o 3 kişiyle tanışıp arkadaş olduk. 5 Türk biraz daha kalsaydık 82 İvona-Frankisvk olurdu 🙂
Erasmusgram: Gönüllülük projesine katılmak ingilizceni geliştirdi mi? Etkisi oldu mu?
Sümeyye: İngilizcem hiç gelişmedi. Çünkü gittiğim şehirde ingilizce bilen tek kişi neredeyse sadece proje koordinatörümdü. Şaşırttı dimi? Bende çok şaşırmıştım. Bu yüzden Ukraynacam gelişmek zorunda kaldı.
Erasmusgram: Ukrayna/Ivano-Frankivsk'te sevdiğin mekanlar neresiydi? Gitmek isteyenlere tavsiyelerin var mı?
Sümeyye: Çok meşhur bir gölleri var. Ben gittiğimde donmuştu ama yazın eminim güzel bir göldür. Oraya muhakkak gidin. Göle giderken çook uzun bir yürüyüş yolları var. Oradaki binalar çok eski ve mimari yapısı muhteşem. Giderseniz benim için lütfen peynirli panini yiyin ve ismini bilmediğim ama içtiğinde asla vazgeçemeyeceğiniz kırmızı bi vodkası var. Acı biberli olan
değil başka bu efffsanne. Denemeden gelmeyinn!
Erasmusgram: Proje boyunca karşılaştığın zorluklar oldu mu? Olduysa bahsetmek ister misin?
Sümeyye: Projenin başlangıcında en büyük zorluğu yaşadım. Ben ve arkadaşım kimlikle gittik. İlk defa gittiğimiz için sorguya alındık ve 45 dakika sürdü. En son ağlayarak çıktım. Biraz sert davrandılar. Elimizde ayrı ayrı 7 evrak olmasına rağmen aynı soruları üst üste sorarak bizi denediler.
En son paramızı göstermemizi isteyip sorgudan çıkarıp parmak izimizi aldılar 1 saat sonra falan havaalanından çıktık.
Erasmusgram: Haftada kaç gün/kaç saat gönüllülük yaptın? Boş zamanın oluyor muydu? Projeye katılırken gezmek mümkün mü?
Sümeyye: Haftada dört gün toplam 12 saat antrenman takvimimiz vardı fakat pandemiden ve covid olduğumdan dolayı 7 kere gidebildim. Boş zamanlarım elbette oldu. Gezmek tabii ki de mümkün keşke gezebilseydim diyorum ama o soğukta mümkün değildi. -19’da antrenman yapıldı.. siz düşünün..
Erasmusgram: Gönüllülük senin için ne ifade ediyor?
Sümeyye: Gönüllülük küçük yaştan beri alışkın olduğum kavram ve hala devam etmekte. Şuan gönderici kuruluşumda gönüllü olarak çalışıyorum. Uluslararası eğitimlere katılıyorum ve gönüllü grubu olarak kendi Erasmus+ projelerimizi yazıyoruz. Umarım yazdığımız projeler kabul edilir ve Erasmusgram’da paylaşır hep beraber gideriz 🙂
Erasmusgram: ESC Gönüllülük projesine katılmak senin için bir şeyleri değiştirdi mi?
Sümeyye: Tamamen hayatımı değiştirdi. Sadece bir deneyim olarak görmüyorum. Ben asıl benliğimi orada hissettim. Sabırlı bir insan olduğumu orada öğrendim. Hem başka bir ülkeyi keşfettim hem de kendimi..
Erasmusgram: Bize vakit ayırdığın için teşekkür ederiz
Sümeyye’den önemli notlar
Kimlikle girdikten sonra size verilecek küçük beyaz damgalı kağıdı atmayın ülkeden çıkarken istiyorlar. Yoksa çıkarmazlar.
Kalacağınız gün kadar rezervasyonunuz olması lazım yoksa ülkeye giriş yapamayabilirsiniz.
Dönüş biletinizi almak zorundasınız, almadığınız takdirde havaalanında görevliler zorla aldırıyor.
Kaldığınız her gün için 50 dolarınız olmalı.
2 karton sigara, 3 litre alkol hakkınız var.
Dutyfree’den almak zorundasınız. Valiz de geçirilmiyor. Dönüşte havaalanında bir çocuk sarhoştu. Sebebi ise yarım litre viskiyi valizde geçirmeye çalışmış. Askerlerde ya çöpe at ya da iç demiş. O da tüm Türklüğünü belli ederek yarım litre viskiyi 15 dakikada içmiş. Bu da böyle bir yaşanmışlık.