Merhabalar ismim Melek. Sizlere tesettürlü olduğum için Macaristan’da 2017 /2018 döneminde Erasmus yaparken yaşadığım zorlukları anlatmak istiyorum.
Üniversiteyi kazandığım ilk andan beri hayalim yurt dışına çıkmaktı. Yabancı dil öğrenmeye karşı olan
ilgim bu konudaki isteğimi hep canlı tuttu. İlk yıl isteğe bağlı olmasına rağmen hazırlık okudum ve ingilizcemi biraz ilerletmiş oldum. Bölüme başladığımda bölümüm Türkçe olduğu için 1.sınıftayken hazırlıkta öğrendiğim ingilizcemde gerileme olduğunu hissettim ve çok geç olmaması bildiklerimi unutmamak ve daha kalıcı bir İngilizceye sahip olmak için Erasmus değişim programına başvurdum.
Dil sınavını kazandıktan sonra bölümümün anlaşmalı olduğu ülkeler arasında ingilizce eğitim veren tek yer Macaristan olduğu için orayı tercih ettim.
Aslında bir dönem gitmek istiyordum fakat oradaki güz dersleri bizde bahar bizdeki güz dersleri orada bahar döneminde olduğu için çapraz eşleşme yaparak dönem kaybetmeden geri gelebilecektim. Dönem kaybı yaşamak istemedim .Bu sebeple bir yıllığına evraklarımı doldurdum. Derslerin eşleşmesi , Erasmus öncesi okullar arası iletişim ve bilgi sahibi olmak tamamen erasmus koordinatörünüzle alakalı bir süreç. Ben maalesef bu konuda çok şanslı değildim ve hocam bana çok zorluk çıkardı ama en azından bir şekilde zorlayarak 1 ders hariç hepsini eşleştirdim. Oradaki ders kredileri çok düşük olduğu için bazı derslerde buradaki 1 derse orada 2 ders eşlemek zorunda kaldım bu da 17-18 ders almama tekabül etti.
Üniversitenin 2.sınıfında Erasmus yapmanın dezavantajı bölümüm hakkında henüz bilgi sahibi olmadan gidip o ülkede bölüm dersleri görmek oldu. Ve en sıkıntı yanı çoğu dersi yüksek lisans öğrencileriyle yüksek lisans seviyesinde almış olmak oldu. Özellikle ilk dönem sudan çıkmış balık gibiydim. Dersler çok yoğun ve zor geçiyordu.
Erasmus sürecime dönüp baktığımda yaşadığım zorluklar maalesef sadece derslerle olmadı.
Aslında gitmeden önce orada erasmus yapan birileriyle iletişime geçip aklımdaki soruları sormuştum. Özellikle islamafobinin Avrupa da arttığı bir dönemde tesettürlü olarak bu konuda sorun yaşar mıyım diye tereddütlerim vardı. Konuştuğum kişi kapalı arkadaşlarının olduğunu ve orada onlara yapılanlar hakkında bilgi vermişti ama denemeden yaşamadan söylenenleri çok fazla idrak edemiyormuş insan.
Müslüman kimliğiyle Macaristan da olmak çok zor oldu.
Bu konuda sorun yaşamadığım kişiler sadece kaldığım yurdun personelleri ve üniversiteki hocalar oldu. Üniversitede
bazen macar öğrencilerle derslerim oldu laboratuvarda grup çalışmalarında benimle tek kelime dahi etmeyip yüzüme bakmıyorlardı ben yokmuşum gibi davranıyorlardı. Yurttaki ve üniversitedeki çoğu öğrenci yine aynı şekilde ya kötü bakışlara maruz bırakıyordu ya da yokmuşum gibi davranıyorlardı.
İyi davranan insan sayısı çok azdı. Bulunduğum yer Budapeşte’ye iki saat uzaklıkta bir yerdi. Aslında üniversiteden dolayı çok fazla yabancı ve Müslüman öğrencinin yıllardır gelmesine rağmen insanlar asla kabullenmek istemiyorlardı. Dışarı her çıktığımda kötü bakışlara maruz kalıyordum sürekli fotoğrafımı çeken insanlara denk gelmek yorucuydu.(Kendimi bazen oranın popstarı gibi hissediyordum 😀 )
Tabi niyetlerinin iyi olmadığını bilmek can sıkıcıydı. Orada kapalı olan Endonezyalı, Filistinli, Suriyeli Tunuslu ve Türkler olarak hepimiz aynı kötü tavırlara maruz kaldık .
Markete gittiğimizde kasiyerler ürünlerimizi fırlatarak kasadan geçiriyordu.
Bir yere yemeğe gidip sıraya girdiğimizde arkamızda sıraya girmedikleri bile oluyordu. Sürekli markette, metroda, trende ,otobüs durağında ,pazarda, şehir merkezinde her yerde laf söylüyorlardı ve söyledikleri şeylerin iyi olmadığı yüz ifadelerinden belli oluyordu.
Bazen nefretle bazen korkarak bakıyorlardı. Diğer arkadaşlarımdan birinin sokak ortası üzerine yürüyerek ölümle dahi tehdit ettiler. Arkadaşım koşarak kaçmak zorunda kaldı. Markete giderken herhangi bir müdahaleye maruz kalmamak için toplu olarak gitmeye başladık. Artık gündüzleri bile dışarı tek çıkmak korkutuyordu bizi çünkü bir başka arkadaş burada işin yok denerek fiziksel temasa maruz kaldı.
Ve en kötü anılardan birisi de Budapeşte metroda gündüz vakti hakaretler edilerek arkadaşımın başörtüsüne saldırıldı ve başörtüsünü çıkardılar.
Kendisi 35 yaşında Macaristan’da yüksek lisans yapan birisiydi. Benim başıma gelseydi kaldırabilir miydim bu olanı bilmiyorum diğer maruz kaldığım olaylar bunun yanında çok hafif kalmaya başlamıştı artık. Özellikle Nisan ayında orada seçime denk geldik ve hazirana kadar çok daha zor geçti süreç. Çünkü orada seçilecek parti Müslümanları ülkeye almama konusunda kampanyalar düzenledi ve vaatlerde bulundu bu da insanları bize karşı daha cesaretli yaptı ve daha fazla rahatsız edilmeye başlandık .
Orada öğrenci olduğumuz anlaşılıyordu kalıcı değildik sonuçta bunun farkındalardı ama maalesef görmeye
tahammülleri yoktu. Daha önceki yıllarda yurtta veya yurdun hemen arkasındaki barda düzenlenen partilerde sarhoş olup yurda gelip kapıları açıp odalara giren , girmeye çalışan öğrencilerinde olduğunu öğrenince kapımız sürekli kilitli olarak odamızda kaldık.
Diğer okullarda ve ülkelerde olduğu gibi mentor bizimde varmış fakat etkinlik yaptıkları ve toplandıkları alanlar hep bar olduğu için ben kendileriyle tanışamadım bile.
Orada helal yemek bulmakta çok zordu. Az gelişmiş bir ülke olmasının bu konuda da dezavantajları oldu.
Ekmeğin içerisinde bile domuz katkısı olduğu için ekmek alırken bile sürekli içerik okuyordum ve sebze meyve ağırlıklı beslendim katkısız ürün bulmak çok zordu.
Gittiğim dönemde(2017-2018 eğitim dönemi) para birimleri forint , tl nin 1.5 katı olduğu için diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha rahat geçinebildiğimi de söylemek isterim.
Bizimle ilgilenen kimse olmadığı için her şeyi kendimiz keşfedip öğrenmek durumunda kaldık. Oranın erasmus ofisi de bazı aksaklıklar olduğunda elimizden bir şey gelmez diyip kestirip attılar. Neyseki okulumun erasmus ofisi bu konuda çok ilgiliydi ve en azından dersleri geri döndüğümde saydırmak anlamında çok yardımcı oldular.
Bu süreçte geri dönmeyi çok düşündüm ama okulumu uzatmak istemedim .
Macaristandaki bu üniversite bana eğitim anlamında güzel şeyler kattı , mühendislik anlamında iyi bir eğitimleri vardı ve çok şey öğrendim. Bazı hocalar oradan ayrılırken kendilerine her zaman ulaşabileceğimizi ve her konuda yardımcı olacaklarını ifade ederek vedalaştı. Yaşadıklarım , tecrübelerim bunlardı. Erasmus hayatımın bana kattığı güzel şeyler sadece hala daha görüştüğüm yabancı arkadaşlarım ve mühendislik eğitimimde edindiğim bilgiler oldu. Bu kadar zorluk yaşamaya değdi mi bilmiyorum ama özellikle kapalı olan arkadaşların gidecekleri ülkeyi iyice araştırmalarını ve bu tarz olayların olabilme ihtimallerini göze alarak karar vermelerini tavsiye ediyorum.
Sevgiyle kalın.