Seyahat etmek ruhunuzu serbest bırakır. Yeni biriyle tanışmak gibidir aslında. Size çokça şey öğretir,
bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olur. Sizin bile fark edemediğiniz belki de bastırdığınız
tutkularınızı ortaya çıkarır. Kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlar. Bu kendi benliğinize açılan bir
serüven haline gelir. Her seyahatinizde biraz daha kendinizi bulur ve geliştirirsiniz. Bilim insanlarının,
profesörlerin ve yazarların sürekli üstünde durduğu seyahat konusunun önemini sizler için beş madde
de ele aldık.
Yabancı Diliniz Gelişir
‘’Anlayabiliyorum ama konuşamıyorum’’ cümlesi ne kadar da tanıdık değil mi? Hepimiz çok iyi
anlayabiliyoruz ama konuşamıyoruz. Çünkü o dili bilen kimseyle konuşmak zorunda kalmıyoruz.
Araştırmalar sonucu yabancı bir dilin en iyi öğrenim şekli pratik yapmaktır. Her seyahatinizde siz
farkında bile olmadan kelimeler ağzınızdan dökülür. Beynimizin ‘’bagaj’’ diye adlandırdığımız
bölümüne atılan yabancı kelimeler mecburiyet anında ortaya çıkar. Bu sayede her seferinde biraz
daha diliniz gelişir.
Hayata Kısa Bir Mola Verirsiniz
Kimi zaman mental olarak kimi zaman bedenen yorulduğumuzun farkında bile olmuyoruz. Hatta
bazen hayat girdabının içinde kendimizi oradan oraya savrulurken buluyoruz. En azından hayatta kısa
kaçamaklara ihtiyaç duyuyoruz. Ruh sağlınızı güçlendirmekte ve hayatın temposundan sıyrılmakta
büyük rolü olan seyahat etmenin kalp krizi riskini azaltması da yanında cabası.
Çok Okuyan Mı Bilir Çok Gezen Mi?
Teknolojinin de gelişmesiyle her türlü bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz. Hemen öğrenebiliyor ve fikir
edinebiliyoruz. Ancak sadece sanal yolla edinilen bilgi bizi ne kadar tatmin eder ki? Veya bizi ne kadar
bilgili yapar? Örneğin bir müze hakkında her türlü bilgiye sahipsiniz. İçindeki eserleri, kaç yılında
yapıldığını, nerede bulunduğunu hatta binanın rengini bile biliyorsunuz. Belki fotoğraflardan belki
okuduğunuz makalelerden. Peki ya dokunabiliyor musunuz o duvarlara? Ayaklarınıza kara sular inene
kadar her katı ilmek ilmek gezebiliyor musunuz? Ya da her tablonun önünde saatlerce durup zaman
geçirebiliyor musunuz? Kendinizi kandırmayın sadece araştırarak veya okuyarak gözünüzden
kaçırdığınız şeyler olacaktır.
Hangimiz ‘’Ferrari’sini Satan Bilge’’ kitabından önce şamanizme bu kadar hakimdik ki? Okuyarak
öğrendik, dikkatimizi çekti belki de araştırdık. Ama sadece yazarın anlattığı kadarıyla kaldı.
İmajinasyon insan zekasını geliştiren bir şeydir. Ancak her şeyi okuyarak öğrenemeyiz tadını alamayız.
Onu deneyimlemek, yaşamak gerekir. Emile Zola’nın da dediği gibi hiçbir şey zekayı seyahat etmekten
daha çok geliştiremez. O yüzden sadece okumayı değil yaşamayı da tercih etmenizde fayda var.
Yeni bir meslek edinirsiniz
Gezgin kelimesinin altında çok derin anlamlar vardır. Yeni yerler keşfeder, farklı kültürler
deneyimlersiniz. Araştırmalar yapar, listeler çıkartırsınız. Gittiğiniz yeri eksiksiz gezmek için her
yöntemi deneyerek bir program hazırlarsınız. Gitmeden önce uzun bir çalışma yapar, belirli
düzenlemelerle bir gezi organizasyonu hazırlarsınız. Ama bu yaptıklarınızın karşılığında para
almazsınız. İşte siz artık bir ‘’stajyer gezgin’’ olursunuz.
Önceliklerinizi Değiştirirsiniz
Herkesin birbiriyle yarıştığı bir çağda yaşıyoruz ne yazık ki. Aynı model telefonlar, kıyafetler… Seyahat
etmek sizi onlardan hem farklı hem de üstün tutar. Bilincinizi arttırır ve önem verdiğiniz şeylerin
sırasını değiştirmenize yardımcı olur. Çünkü siz, artık marka bir çanta almak yerine deneyim satın
almaya karar verirsiniz. Buna evrilirsiniz.
Her insanın olduğu gibi her şehrin, her ülkenin de kendine ait bir ruhu vardır. Ruhunuza en yakın yeri
bulduğunuzda; oradan kopamayacaksınız emin olun. Her yer başka, orası başka gelecek. Arayın, kendi
içinize yolculuk yapmaktan kaçınmayın. Bulduğunuz kişiyi çok ama çok seveceksiniz.
Yazar: Azra Baz