Merhabalar herkese! Ben Havva Güneş, EVS/ESC gönüllüsü. Bugün aranızda hem EVS’den (yeni adıyla ESC) hem de kendi EVS deneyimimden bahsetmek için bulunuyorum. Ama öncelikle Erasmusgram Ekibi’ne, Türk gençleri faydasına, sosyal medya da böyle bir platform yarattıkları için teşekkür etmek istiyorum.
Bana da sosyal medya hesabımdan ulaşabilir, Youtube’da kendi çapımda yayınladığın videoyu izleyebilirsinz.
Benim EVS arayışlarım 2018-2019 yılında Ege Üniversitesi İngilizce hazırlık yılında başladı. Bölümümden kiminle konuşsam hazırlığın asla yeterli olmadığını, bölümdeki İngilizcenin aslında çok farklı olduğunu anlattılar. Bölümüm İngilizce İşletme idi. Ben de böylece yabancı dil için bir adım atmam gerektiğini aklıma koymuştum.
Ben zaten hep küçük yaşlarımdan beri yurtdışına, özellikle Avrupa’ya gitmek istemiştim ama hiç doğru düzgün araştırmamıştım. Ayrıca iki ebeveyni de asgari maaşla çalışan bir öğrenci olarak açıkçası maddi durumdan şansımın olmadığını düşünmüştüm. Ama 2019 yılında doğru düzgün oturup araştırdığım zaman aslında EVS diye harika bir imkanın olduğunu fark ettim.
Kısaca EVS, Avrupa’da bir projede gönüllü olarak 2-12 ay arasında çalışabilme imkanı sunan bir gençlik değişim programı. Yaş kısıtlaması 18-30 arasında, dil bilme şartı yok, öğrenci olma şartı yok, yeşil pasaport şartı yok. Dil bilme şartı yok dedim fakat en azından A2 İngilizce bilmeniz sizin için işleri çok kolaylaştırır. Zira vize işlemlerinde, buraya geldiğinizde ise ikamet,oturum gibi işlemlerde İngilizce hep lazım olacak.
Ek olarak proje boyunca sizin konaklama masraflarınız karşılanıyor; proje öncesi vize için yaptığınız bütün masraflar ve uçak biletleri de karşılanıyor. Ayrıca size yine proje boyunca ülkeden ülkeye ve şehirden şehre değişen aylık bir harçlık veriliyor. Bana verilen aylık harçlık 371 Euro idi. Gayet yeterli olduğunu söyleyebilirim. Para konusunda hiçbir endişeniz olmasın.
Proje süreciniz içinde iki tane eğitime gidiyorsunuz. Birincisi ilk aylarda oluyor, genelde farklı bir şehirde yapılıyor bu eğitimler. 2-3 gün boyunca otelde kalıp, eğitim alıyorsunuz. Yine tabi ki de bütün masraflar karşılanıyor.
İkinci eğitim 5-6 ay sonra oluyor ve genel olarak raporlama gibi oluyor. Şu ana kadar projedeki deneyimlerini diğer gönüllülerle paylaşıyorsun, bilgi aktarımı vs.
Bu eğitimler çok eğlenceli ve bilgilendirici oluyor. Bütün ülkedeki gönüllüleri topladıkları için ülkenin diğer yerlerinden arkadaşlar da edinmiş oluyorsun.
Peki benim EVS deneyimim nasıldı? Öncelikle şunu söylemeliyim, proje bulmak çok zorlu ve uzun bir süreç. Özellikle çok rağbet gören Almanya, Avusturya gibi ülkelerde. Fakat Romanya, Polonya gibi ülkelerde bu kadar zorlu bir süreç olmadığını söyleyebilirim.
3-4 aylık bir uğraştan, bir sürü mailleşmeden sonra en sonunda içime sinen, Viyana’da tam bir yıllık bir projeye kabul edildim. Projedeki görevim ise engelli bireyler için olan bir bakımevinde, onlar için sosyal faaliyetler düzenlemek idi. Mesela parka gitmek, alışverişe beraber gitmek, bahçe de oyunlar oynamak gibi. Genelde Uno oynuyorduk.3 saat boyunca masadan hiç kalkmadan Uno oynadığım olmuştu!
Çok dürüst olmak gerekirse projemin beni tam anlamıyla tatmin ettiğini söyleyemem. Eğer bir sosyal aktivite planlamak istiyorsam; diyelim ki parmak boyama yapmak istiyorum. O zaman, o engelli bireylerden birisini ikna etmem gerekliydi, bana katılması için. Dil bilmediğinde ve karşındaki bireylerde bu gibi yeni aktivitelere açık olmadığında, ikna etmek neredeyse imkansız oluyordu. Dolayısıyla bir süreden sonra ikna etme çabalarını bıraktım ve sadece rutin işleri yapmaya başladım. Günlük alışverişe gitmek, yemek pişirmek gibi. Tabi ki Türk yemekleri de pişiyordum bazen, çok seviyorlar burada Türk yemeklerini. Avusturya mutfağını da çok fazla öğrenme imkanım oldu bu süreçte.
Her ne kadar beni tam anlamıyla tatmin eden bir proje olmasa da çok fazla empati yaptığım, öğrendiğim, öğrettiğim, denediğim, başardığım bir projeydi.
Viyana’da Evs yapmak başlı başına çok mükemmel bir deneyimdi zaten. Yazın her gün Tuna Nehri’nde yüzmek, çok iyi korunmuş tarihi binaların olduğu sokaklarda yürümek , şehrin ortasında konumlandırılmış harika parklarda arkadaşlarınla takılmak, sevdiklerinle nehir kenarında geçirilen akşamlar… Her şey çok mükemmeldi!
Çok sevdiğim nehir kenarının gece ve gündüz çekilmiş fotoğrafları!
Evs süreci ise genel olarak çok gezdiğim, kendimi her açıdan geliştirdiğim, çok çabaladığım, ağladığım, güldüğüm bir yıl oldu. Sevmediğim şeyler var mıydı, evet vardı. Ama bir daha olsa bir kere daha Evs yapmak isterdim fakat maalesef ki her kişiye bir yıl Evs şansı veriliyor ☹
Şu an da hala Viyana’da yaşıyor, Viyana Üniversitesi’nde öğrenime başlamak için hazırlanıyorum. Şubat ayında Almanca hazırlık, sonrasında lisans eğitimim başlayacak. Çok güzel yıllar beni bekliyor. 😊
Her gencin en az bir kere yurtdışına çıkması, bir yabancı dil edinmesi, farklı kültürlerle yaşaması gerektiğine inanıyorum. Evs bunun için çok güzel bir imkan sağlıyor. Lütfen Evs imkanlarını araştırıp, şansınızı deneyin. Asla pişman olmayacağınızı düşünüyorum.
Kendinizi çok geliştirdiğiniz, hayallerinize bir adım daha yaklaştığınız bir yıl olması dileğiyle.
Havva Güneş